Kanser hastalarının tedavi için Gazze’den ayrılmaları engelleniyor
“İlaçlarım bitti. Çok yorgunum. Önümü zor görüyorum. İlaçlarım uzun zaman önce bitti.”
Bu sözler 62 yaşındaki lösemi hastası Siham’a ait.
Savaştan önce Siham, Gazze’nin kuzeyindeki Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Bu, Gazze Şeridi’ndeki tek kanser hastanesiydi.
Kasım’ın ilk haftasında yaşanan yakıt sıkıntısı nedeniyle hastanenin kapanmasından bu yana Siham, Gazze’deki sağlık bakanlığına göre tedavi olamayan ya da ilaç alamayan yaklaşık 10 bin kanser hastasından biri.
Gazze’de yerinden edilen 1,7 milyon Filistinli (Birleşmiş Milletler (BM) tahmin) gibi Siham da mahallesi hava saldırılarına maruz kalınca kuzeydeki evinden kaçtı.
Konuştuğumuzda Siham yeni doğum yapan kızıyla birlikte Refah’ta BM’ye bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) tarafından işletilen bir okulda kalıyordu.
Siham aylardır hayat kurtarıcı tedavi için ülkeden ayrılmaya çalışıyor, ancak savaşın başlamasından bu yana Refah sınır kapısından beş kez geri çevrildi.
Şu anda Gazze’den tek çıkış yolu Refah kapısı.
Hamas’ın 7 Ekim’de bin 200 kişinin öldürüldüğü ve 253 kişinin rehin alındığı İsrail’e saldırısının ardından Gazze ile tüm sınır geçişleri dört hafta boyunca kapalı kaldı.
Kasım ayında Mısır, Mısır vatandaşları ve diğer yabancı pasaport sahiplerinin yanı sıra ağır yaralı ve hasta Filistinlilerin çıkışına izin vermek üzere Refah sınır kapısını yeniden açtı.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre Refah üzerinden bin 700’ü yaralı ve 900’ü hasta olmak üzere 2 bin 600’den fazla kişi tahliye edildi.
Mısır, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Ürdün, Siham gibi binlerce kanser hastasının yanı sıra savaşta yaralananları tedavi etme sözü verdi.
Filistin sınır otoritesi tarafından her gün yayınlanan listelerde Mısır ve İsrail tarafından tahliye edilmesine onay verilen kişilerin isimleri yer alıyor.
Siham’ın adı ilk olarak 19 Kasım’da Türkiye’ye tahliye edilmek üzere yayınlanan listede yer aldı. Ancak sınır kapısına vardığında Siham sınır görevlileri tarafından geri çevrildi.
Siham, “Türk yetkilinin gelmediğini söylediler. Bizim hayatımız Türk yetkilinin gelmesi kadar önemli değil mi? Birisi buradan nasıl dışarı çıkabilir? Yoksa bağlantılarımız iyi olmadığı için mi?” diyor.
Filistinli sınır görevlileri, Türk yetkili Mısır tarafında Siham’ı karşılamaya gelmediği için Siham’ın geçişine izin veremeyeceklerini söyledi.
Ancak o gün Türkiye’ye seyahat etmelerine izin verilen başka kişilerle konuştuk.
Mona Al Shorafi’ye üç yıl önce meme kanseri teşhisi konmuştu ve 7 Ekim’den önce Kudüs’te tedavi görüyordu.
Kanserden kurtulan diğer kişilere psikolojik destek sağlamak üzere bir girişimin koordinasyonunu yürütüyordu ve savaş başladığında bir sonraki kemoterapi seansına sadece üç gün kalmıştı.
Mona, “Evlerimizden ayrılıp diğer ailelerle sığınaklarda ve okullarda kalmamız gerekti. Bağışıklık sistemimiz zayıf olduğu için çok endişeliydik” diyor.
Mona’nın ismi de 19 Kasım’da Siham ile aynı tahliye listesindeydi.
Mısır sınırını geçmesine izin verildiğini söyleyen Mona, 130’dan fazla kişiyle birlikte Ankara’ya giden bir uçağa bindiğini, her hastanın yanına sadece bir refakatçi almasına izin verilmesine rağmen, iki küçük kızını yanına almasına bile izin verildiğini paylaşıyor.
Mona, “Kızlarımdan birini geri çevirirlerse geçmeyeceğime karar vermiştim, onları geride bırakamazdım” diyor.
Mona’nın eşi ve oğulları hala Refah’ın Tal el-Sultan bölgesinde bir çadırda yaşıyor.
Gazze’deki Filistinli sınır yetkilileri, Siham’a neden çıkış izni verilmediğine ilişkin sorularımıza yanıt vermedi.
Tahliye listelerinde isimleri olmasına rağmen, sınırdan geri çevrilen iki kanser hastasıyla daha konuştuk.
İsmini vermek istemeyen bu hastalardan biri, 19 Kasım’da çıkması gerektiğini ancak refakatçisi küçük oğlu olduğu için geri çevrildiğine inandığını söylüyor.
Bu kişi, Filistin sınır yetkililerinin tahliye edilenlerin Hamas savaşçısı olma ihtimalini azaltmak için kadın refakatçileri tercih ettiğini belirtiyor.
Aralık ayında tedavisi için BAE’ye tahliye edilmesi gereken bir diğer hasta ise sınırdaki yetkililerin listede ismini bulamadığı için çıkışına izin vermediğini anlattı.
BBC’ye konuşan Gazze’deki Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi’nin Direktörü Dr. Sobhi Skaik, Gazze’deki tahmini 10 bin kanser hastasından “yaklaşık 3 bin 800’üne yurt dışında tedavi için Gazze’den ayrılma izni verildiğini, ancak gerçekte savaşın başlangıcından bu yana, yetişkin ve çocuk sadece 600 kişinin Gazze’den ayrılabildiğini” söyledi.
Tahliye süreci nasıl işliyor?
Karmaşık tahliye sürecini daha iyi anlamak için Gazze’deki doktorlarla, işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin sağlık bakanlığı yetkilileriyle ve Mısır’daki Filistinli diplomatlarla konuştuk.
İlk başta Gazze’deki bir doktor ya da hastane, tedaviye en acil şekilde ihtiyacı olan hastaların isimlerini Gazze’de Hamas tarafından yönetilen sağlık bakanlığına bildiriyor.
Bu isimler daha sonra güvenlik kontrolü yapan Mısırlı yetkililere gönderiliyor.
Mısır listeyi onayladıktan sonra, listenin İsrailli yetkililer tarafından incelenmesi ve onların da isimleri onaylaması gerekiyor.
Nihai liste onaylandığında, hastaları kabul edeceğini söyleyen ülkelerle paylaşılıyor ve bu liste internet üzerinden yayınlanıyor. Kişilerin belirli bir tarihte seyahat etmesine onay veriliyor.
Ancak bir hastanın Gazze’den ayrılmasına izin verilip verilmeyeceği Filistin sınır yetkililerinin takdirine bağlı.
İsrail Savunma Bakanlığı, neden daha fazla hastanın geçişine izin verilmediği sorusuna yanıt olarak şunları söyledi:
“Refah sınır kapısı Mısır tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla İsrail açısından, Gazze Şeridi dışında tıbbi tedavi görmek üzere Refah sınır kapısından geçebilecek hasta sayısına ilişkin herhangi bir kısıtlama söz konusu değil.”
Mısır Sağlık Bakanlığı, Mısır Dışişleri Bakanlığı ve Filistin sınır yetkilileri, Gazze’den hastaların tahliye sürecine ilişkin sorularımızı yanıtlamayı reddetti.
Türkiye, Kasım ayı başında yaptığı açıklamada bin kanser hastasını kabul etmeye hazır olduğunu belirtirken, BAE de bin kanser hastası ve bin yaralı çocuğu kabul edeceğini duyurdu.
BBC’ye konuşan Türk yetkililer, şu anda Gazze’den gelen yüzlerce kanser hastası ve yaralının tedavi edildiğini ve yüzlerce kişiyi daha kabul etmeye hazır olduklarını söyledi.
Yetkililer, “Gazze bize 600 kişilik bir liste verirse, biz bunların arasından belli bir sayıyı seçip almayız. Bizim için ne kadar çok hasta ve yaralı gönderilebilirse o kadar iyi. Hepsini tedavi edebilecek kapasitemiz var” dedi.
Parayla Gazze’den çıkış
Ancak insanların Gazze’den çıkmasının başka yolları da var.
Savaş, bölgede kârlı bir tekelin doğmasına yol açtı. Hala adlı Mısırlı bir seyahat acentesinin, 1-2 hafta içinde Gazze’yi terk etmeleri için Filistinlilerden kişi başına 5 bin dolar talep ettiği bildiriliyor.
Savaştan önce Gazze’den Mısır’a gidişler için kişi başı 350 dolar ücret alan bu acentenin 7 Ekim’den sonra fiyatını neredeyse kişi başına 12 bin dolara yükselttiği söyleniyor.
Şirketin daha sonra fiyatı yetişkinler için 5 bin, çocuklar için ise 2 bin 500 dolar ile sınırladığı paylaşılıyor.
Acente bu fiyatların reklamını yapmıyor.
Bir yetişkinin tahliyesinin maliyeti Gazze’deki ortalama yıllık maaşın dört katından fazla.
Hala’nın Kahire’deki ofisinin önünde her gün insanlar toplanıyor ve kapıdan içeri girmeye çalışıyor.
İsmini vermek istemeyen Filistinli bir adam, şirketin ofisine girmek için para ödemek zorunda kaldığını ve ailesini tahliye listesine aldırmak için Hala’daki bir personele 300 dolar daha ödeme yaptığını söyledi.
Bu, eşi ve iki çocuğunu tahliye ettirmek için yaptığı 10 bin dolara ek bir ödemeydi.
Gazze’den ayrılmak için Hala’ya kullanan ve ailelerinin tahliyesinde ayrıcalıklı muamele görmek için çalışanlara 4 bin dolara varan ödemeler yaptıklarını söyleyen 10 kişiyle konuştuk.
Bu kişilerden bazıları Gazze’den ayrıldı, bazıları ise hala ayrılmayı bekliyor.
Yüksek talep, aileleri Gazze’de mahsur kalan Filistinlilerin çaresizliğinden faydalanan ve insanları bir bedel karşılığında tahliye listesinin başına geçirebileceklerini iddia eden ikinci bir komisyon piyasasının oluşmasına da yol açtı.
Mısır’da komisyon karşılığında çalışan bir kişi, bir kadına Gazze’deki ailesini tahliye listesine kaydettirmek için kendisine fazladan 2 bin 500 dolar ödeyebileceğini söyledi.
Kadının BBC ile paylaştığı sesli mesajlarda bu kişi, Hala’daki bağlantısının isimleri kaydetmeden önce “parayı elinde tutması gerektiğini” söylüyor ve ısrar ediyor: “Bunu size yardım etmek için yapıyorum, bir [İsrail] şekeli bile almayacağım.”
Ancak Gazze’de en iyi bağlantıları olan kişiler hiç ödeme yapmadan bile ayrılabiliyor.
Mısır vatandaşı kılığında Gazze’yi terk eden Filistinlilerin isimlerini bulduk. Bu kişiler, isimlerini Mısır vatandaşları listesine ekleyen siyasi bağlantıları olan kişiler tarafından Gazze’den ayrılmalarına yardım edildiğini söyüyor.
Oğlunun acil tıbbi yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyen bir kadın, siyasi bağlantıları olan kişilerin, internette yayınlanmayan özel bir VIP listesine girmelerine yardımcı olduğunu söyledi.
BBC’ye konuşan bu kadın, oğlunun isminin “sağlık bakanlığının listesinde yer almadığını, ancak sınırda okunan başka bir özel listede yer aldığını” söyledi.
Hala seyahat acentesi ve Mısır Dışişleri Bakanlığı, şirketin faaliyetleriyle ilgili sorularımıza yanıt vermedi.
Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry daha önce İngiliz haber kanalı Sky News’a yaptığı açıklamada Mısır’ın bu konuda soruşturma başlattığını söylemişti.
“Bunu kısıtlamak ve derhal ortadan kaldırmak için gereken her türlü önlemi alacağız” diyen Shoukry, daha fazla ayrıntı vermemişti.
Ocak ayında Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Diaa Rashwan, Gazze’den gelen yolculardan ek ücret alındığına ilişkin iddiaları ve resmi olmayan bir kuruluşun Mısır topraklarına geçiş için ücret topladığı iddialarını tamamen reddetti.
Gazze’de Siham ve onun gibi sınırdaki belirsiz yönetmeliklere ve bürokrasiye takılan kanser hastaları için zaman daralıyor.
Çaresizce onu Gazze’den çıkarmaya çalışan oğlu Saqr, Hala şirketi aracılığıyla tahliye edilmesini sağlamaya çalıştığını anlattı.
“Paramız olsaydı tereddüt etmezdik. Özel bir tahliye istediğimizde Hala’nın istediği minimum miktarın 5 bin dolar olduğunu söylediler ama bizim 5 bin doları karşılayacak gücümüz yok.”
Siham, ilk geçiş denemesinden sonra, ismi zaten onaylanmış olduğu için geçmesine izin verip vermeyeceklerini görmek için dört kez daha sınıra geri döndüğünü söylüyor.
Ancak Filistin sınır yetkilileri tarafından reddedilen Siham’ın sağlığı hızla kötüleşti.
Siham, “Artık başım dönmeden bir adım bile zor yürüyorum. Neyi beklediklerini bilmiyorum” diyor.